Strateji
sözcüğü, Türk Dil Tarih Kurumu sözlüğünde ; 1.önceden bir amaca ulaşmak için
tutulan yol. 2.bir ulusun veya uluslar topluluğunun, barış ve savaşta benimsenen
politikalara en fazla desteği vermek amacıyla politik, ekonomik, psikolojik ve
askeri güçleri bir arada kullanma bilimi ve sanatı olarak tanımlanmakta.
Kelimenin
anavatanı olan Uzakdoğu da ise, strateji sözcüğünün tanımı ; bir mücadelede
kazanmayı veya kaybetmeyi düşünmeden öte, mücadelenin nihai içeriğini öncelikle
anlamak, sonrasında ise mücadeleden kaçınarak tabiat ile uyum içerisinde hayatta
kalarak yaşamak olarak ifade edilir.
Bir bütünün
görünen bölümüne bakarak karar almaya çalışmak, aklın zorlanması ve durması
halidir. Karar verildiğinde akıl düşünmeyi, dolayısıyla gelişmeyi durdurur. Akıl
daima insanı karar vermeye zorlar. Çünkü bilinmeyen veya daha da ötesi
tanımlanamayan, akılca tehlikeli ve huzursuzluk olarak yorumlanır. Aklın önceden
kestirmelerde bulunması zorlaşır. Refleksler ön plana çıkar. Devinimin daim
olduğu bir tabiatta durağanlıkta ısrar !
Bunun
faydası kime?
Su neden
daimdir? Şartlar değişse de varlığını gaz(buhar)-sıvı(akışkan) ve katı(buz)
olarak daim sürdürebildiğindendir. Devamlılık amaç, şartlara uyum ise esastır.
Dolayısıyla yaşar ve yaşam verir.
Amaçlarımıza
araç olan, çevremizdeki kaynaklarımızı yönetirken veya yönlendirirken, hayatın
bir mücadele ve amacının ise nefsimize hakimiyet olduğunu, daim anımsamalı ve
yaşam mesnedimiz olarak tanımlamalıyız. Zorlandığımızda ise hangi kaynağa
sarılacağımızı hiç unutmamalıyız.
Bir
İskandinav atasözü der ki : “Okyanuslarda fırtınalar ile karşılaştığında
dümenini rüzgara göre ayarla. Çünkü ; insanlar, okyanuslarda karşılaştığın
fırtınalar ile değil, gemiyi limana getirip getirmediğin ile ilgilenirler.” Ya
yüreğimizin özündeki öz, nihai limanda bizlerden ne bekler ?
Sizlerden
hangi şartlarda karar vermeniz istenirse istensin. Elinizdeki bilgileriniz
yeterli değilse, zorlansanız dahi acele karar vermeyin. Bilgi birikiminizi karar
vermek için yeterli seviyeye getirene kadar, karar vermekten mutlaka kaçının.
Yolcu ; yol
kenarında, gölgede oturan, yaşlı adama gideceği yeri göstererek sormuş :
-“... kaç
saatte giderim ? ”
yaşlı
adamdan cevap yok.
Yolcu bir
daha sormuş,
-“...kaç
saatte giderim? ”
yaşlı adam
yine cevap vermeyince, yolcu yaşlının işitme problemi olduğunu düşünerek
yürümeye başlamış.
Yolcunun yol
almaya başlamasıyla,
-“altı saat”
diye seslenmiş yaşlı adam.
Yolcu
şaşkınlık içinde dönmüş yaşlı adama,
-“neden daha
önce cevap vermedin ?”
-“oğlum ben
senin yürüyüş hızını bilmeden, ne kadar zamanda gideceğini nereden bileyim ?”
demiş.
Strateji
Bilir misin?
Kartal ile
şahin,
Arasındaki
farkı :
Kartallar,
akıllı avlanırlar,
Uzun
yaşarlar ;
Gökte
uçarken, gördüklerinde avlarını,
Süzülürler,
bir ileriye,
Bir de
geriye ;
Bakarlar,
incelerler,
Yaşarlar
avlarını,
Arazinin
şartlarını ;
Yazarlar,
adeta beyinlerine,
Olası, tüm
olasılıkları,
Sonrası,
kaçınılmaz son...
Yaşamlarını
riske sokmamak ,
Ön şartıyla
;
Şahinlerse :
Aptal
avlanırlar, kısa yaşarlar ;
Gökte
uçarken, gördüklerinde avlarını,
Dönerler
deliye, dalarlar yeryüzüne ;
Bakarlar,
görerek incelemezler,
Avlarının
hareketlerini, Arazinin şartlarını ;
Kazırlar,
adeta zihinlerine,
Cahilce,
midelerinin seslerini ;
Sonrası,
çalıların arasında,
Belki de,
basit bir tuzakta,
Beklenen, k
açınılmaz son ,
Yaşamlarını
düşünmeden,
Yaşamak
şartıyla...
Hem içinin ,
Hem de
dışının,
Yendiği
incir varken,
Şeftali veya
cevizi aramanın,
Faydası
kime?