Anahtarı nerede aramalı...

Eski bir bilge : “Zihinde saklanan, kendini bedende gösterir.” Der.

Günlük yaşamda ve hemen her hususta, çevremizden bizlere dolaylı veya direk talepler gelir. Her ne kadar ; insanların istek ve arzuları sınırsız, karşılama imkanları sınırlı, olsa da ; talep sahipleri genellikle kendi taraflarından, bakmakta veya baktırmakta ısrarcı olurlar. Talep eden taraf ; taleplerinin gerçekleşmesi hususunda sarf etmesi gereken kaynakların içeriğini ve miktarını biliyorsa ; sonuca giden yoldaki mevcut veya muhtemel seçenekler hususunda yeterince bilgi sahibiyse ; yönlendirilmemişse ve seçeneklerden birisine olmazsa olmaz diye odaklanmamışsa ; verebileceğinden fazlasını istemiyorsa ve her görünenin nihai bir sonucu ifade etmeme olasılığını da algılayabiliyorsa ; ne istediğini ve talebinin bedelini biliyor, yaşamın renk ve tonlarını ana kaynaklarıyla ve bilinç düzeyi oldukça yüksek düzeyde, yaşıyor ve yaşatıyor demektir.

Unutmayalım ki ; para kazanma bilincimiz, bizleri yoksul olmaktan kurtarır. Sağlığımızı koruma bilincimiz, bizleri hastalıklardan korur. Geldiğimiz ve gideceğimiz yeri bilme bilincimiz, bizleri sair sanal üzüntüden kurtarır. Özetle ; bilinçli olmamız, hakkı hak ederek yaşamayı, kendimizi ve çevremizi sürekli geliştirerek, solumaktan öte bize yaşatır.

Günlerden bir gün, yol kenarında ve dizlerinin üzerinde aranıp duruyormuş ; Nasrettin Hoca. Bu durumu gören bir arkadaşı yanaşarak sormuş Hoca Nasrettin’e : “Hocam, ne aranırsın öyle oralarda ?” Hoca Nasrettin’de bu soruya : “Anahtarımı yitirdim de, onu arıyorum” diye karşılık vermiş. Bunun üzerine arkadaşı, Nasrettin Hoca ile birlikte aramaya koyulmuş. Uzunca bir süre geçmesine rağmen anahtar bulanamayınca, arkadaşı Hoca Nasrettin’e sormuş : “Hocam, anahtarı nerede düşürdün?” Hoca da : “Evde düşürdüm” diye cevap vermiş. Bu cevaba hem şaşıran hem de sinirlenen arkadaşı, Hocaya dönerek : “ Peki Hocam, niçin evde aramıyorsun da, biz burada arıyoruz?” Diye sormuş. Bu soruya hocanın verdiği cevap ise, oldukça ilginç olmuş : “Çünkü burası aydınlık, ev karanlık ; orada bulamam””

Demek oluyor ki, aradığımız şeyi doğru yerde aramalıyız. Eğer aradığımız, kendi içimizdeki aydınlıksa ve bizde onu kendi içimizde bulamıyorsak ;  kendimizi bilinçli bir projeksiyon dahilinde ve sürekli geliştirerek özümüzde aydınlanmamıza adamalıyız...

 

Nihai anahtar 

A’dan z’ye,

Sıfırdan dokuza,,

Bir ömür gerekli olanlar,

Hakkın olduğu söylense,

Vaat edilse de altın tepside,

Adına rezerve edildiği belirtilse,

Ola ki, sıkı sözler verilse de,

Kesinlikle !

Boğazından geçene kadar,

Düşlerinde değil de,

Kısmetin olan Lokmanı ara,

Özündeki özle gerçeklerde ;

 

Unutturmasın sana,

Hiçbir fotoğraf,

Kerten kelleler ile,

Kertilen kelleleri ;

 

Geçmeyen otobüsün,

Olmayan durağını,

Arasa ve bulsa da,

Herkesten önce,

Sokaktaki insan,

Sen :

Zamanın talebesi !

Ter dökmediğin durakta,

Dün beklemediğin gibi,

Bekleme yarında

Yaşama Dair Makaleler

İletişime Geçin

Tüm soru istek ve görüşleriniz için lütfen bana yazın.