Koşulsuz ve mazeretsiz yaşamak...

Çinliler dua ederken şöyle derlermiş: “Ya Rab , değişebilecek şeyleri değiştirebilmem için, bana güç ; değişemeyecek şeyleri kabullenmem için bana sabır ve bu ikisini birbirinden ayırt etmek içinse, bana akıl ver."

Yaşamda bakmaktan öte görmemiz için ; her renk, her ton mevcut değil mi? Tıpkı ; alfabenin yaşadıklarımızı veya yaşayacaklarımızı A' dan Z’ ye kadar yirmi dokuz harfle ifade etmeye çalışması gibi ; bizlerde kaynaklarımızla orantılı olarak yaşamı, anlamaya, yaşamaya ve yaşatmaya çalışırız....

Yaşamın; alfabeden farklı olan yanı, hayatımızda anlam ifade etmesi veya yaşantımıza yön vermesi için , anlamlı sıralanma veya yaşandığı anın bir öncesi ile bir sonrasına uyma zorunluluğu taşımaması, değil mi?

Şimdiyi yaşamalıyız. Şimdiyi, öylesine yaşamalıyız ki ; şimdinin hemen sonrasında, birdenbire veya beklemediğimiz ne olursa olsun ; yaşanacaklara hazırlıklı, sağlıklı bir ruh ve beraberinde bedenimiz, daima bizimle olsun...

Çoğu zaman, bir şeyin olmasını fazlaca arzular ve isteriz. Öylesine isteriz ki ; adeta beş duyu organımızla isteğimize kilitlenir, bulunduğumuz düzlemin haricinde bir başka düzlemden algılamaya ve anlamaya çalışmaz, farklı açılardan da bakmayı düşünmeyiz. Böyle olduğunda ise, önce mutluluğumuzu, sonrasında ise sağlığımızı kaybetme olasılığımız, az değildir...

Ayrıca ; yaşayacaklarımızın acı veya tatlı olmasından bağımsız ve daima gülümsememize yetecek kadar; özümüzdeki öze duyduğumuz saygıyı , kendimizden esirgememeli ve yaşadığımız her anda hem yaşamalı, hem de çevremize yansıtmalıyız...

Bundan dolayıdır ki ; sağlığımızın ve kendimize saygımızın gereklerini,  koşulsuz ve mazeretsiz, refleks olarak yaşayabilecek kadar kendimizle bütünleştirmeliyiz...

Bir de ; yaşarken neleri yüceltmeli, nelerden kurtulmalı...

Bir bilge kişi, der ki: "Beş inceliği yücelt, dört kötülükten kurtul." Öğrencisi sorar : "Bu beş incelik nedir?" Bilge kişi, der ki: "İyi insanlar müsrif olmadan, eli açık olurlar ; gocunmasız, çalışkan olurlar ; haris olmadan, istek duyarlar ; mağrur olmadan, rahat davranırlar ; ürkütücü olmadan, saygın olurlar."

 

Mazeretsiz insan

 

Camda !

Kendisini ve çevresini ,

Özündeki kaynakla,

Özünün mihmandarlığında,

Kendi varlığıyla,

Yaşarken yaşatan,

O bir su kaynağı ;

 

Aynada !

Hamdım,

Yandım,

Pişmeliyim diyerek,

Yüreğiyle gülümseyen ;

 

Beyninde !

Fatihin :

Bizim yaptıklarımıza,

Başkalarının,

Hayalleri dahi erişemez dediği,

Sözcükleri yorumlayan ;

 

Sonuçta !

Eylemi,

Nasıl etkileyebilirim diyen,

Bir bilge adayı ,

Bizim mazeretsiz insan ;

 

Sende !

Vazgeç artık,

Aramaktan birisini,

Emin ol !

Bulmakla hata etmezsin,

Kainatın özü olan,

Yüreğinden yönetilen,

Bir deli kendini ;

 

Unutma ki !

Baban terzi değildi,

Sen,

Hintli  de değilsin ;

O halde,

Aramak yerine,

Önüne gelene,

Giydirecek bir elbise,

Kendi kumaşından, nefsine !

Kefen dikmeyi dene.

Yaşama Dair Makaleler

İletişime Geçin

Tüm soru istek ve görüşleriniz için lütfen bana yazın.