Çoğu insan ;
fiziksel hazları yaşamak, muhtelif psikolojik doyumlara ulaşmak veya bunlara
ulaşmanın yollarını aramakla bilerek veya bilmeyerek bir ömür geçirirler.
Mutluluğu ;
fiziksel haz yoluyla erişilen yüksek bir canlılık duygusu ya da psikolojik bir
doyum yoluyla erişilen daha güvenli ve daha tam bir benlik duygusu olarak
algılayabilir, düşünebilir veya tanımlamaya çalışabilirsiniz.
Tüm bu
yaklaşımların ve/veya değerlendirmelerin sizleri gerçek mutluluğa taşıyacağını
düşünmeniz veya bu doğrultuda kendinizi şartlandırmanız doğru değildir.
Bu tür
faaliyetler yalnızca kişinin kendi enerjisini heba etme hususunda kaynak
tükettirir. Yılların tecrübesi ile olgunlaşmış ebeveynlerinize mutluluğa uzanan
yolu sorduğunuzda, sizleri asla fiziksel hazları yaşamaya veya muhtelif
psikolojik doyumlara ulaşmaya yönlendirmezler.
Bu arayışlar
kişiye belki zaman zaman kısa süreli hazlar ve/veya doyumlar yaşatabilir. Fakat
kişiyi, yaşadığı andan geleceğe daim ve istikrarlı olabilecek içerikte, gerçek
bir mutluluğa doğru, hiçbir zaman taşımazlar...
Eskilerin
deyişiyle : “Hazları doyurmaya çalışarak yaşamak, tuzlu suyla susuzluğu
gidermeye benzer. Kişiye yaşam vermekten öte, kişinin yaşamını elinden alır.”
Kişinin
kendi mutluluğu için gündemindeki karar vermesi gereken hususları kalbiyle
ve/veya zihniyle olgunlaştırmaya çalışması doğaldır. Fakat kişinin gündeminde
bulunan ve geleceğini şimdiyi yaşayarak yapılandırması gereken olası kararları
için bedel ödemeyi göze alarak yönünü ve yolunu olgunlaştırması gerekir. Aksi
takdirde yol ve yönde karar vermek yerine gerekçe veya gerekçeler bularak
kişinin karar süreçlerini ertelemeye çalışması, doğal da doğru da değildir.
Mutluluğun
yaşanacağı günün daima yarınlara odaklanması ve/veya yarınlara ertelenmesi, her
günün bir sonraki güne feda ettirilmesi ve yarının düşünülmesinden hiçbir zaman
şimdinin yaşanmaması, emin olun ki bireye asla fayda sağlamaz...
Değerli her
şeyin gelecekte olduğunu düşünmeye alışmış bir zihnin şimdinin kıymetini
anlaması veya bilmesi diğer bir ifade ile kavraması hiç de kolay değildir...
Ne diyelim ?
“Herkesin
bir hesabı olduğu kadar unutmamalı ki yaratanın da bir hesabı daima var”...
Anlayabilene
Bir nokta ile
Bir başka
nokta
Arasındaki
çizgiye
Doğru
deniyor...
Bir elma ile
Bir başka
elma
Topladığında
Bir anlam
ifade ediyor...
Özünden
Beslenen bir
yürek
Tanımlanamıyorsa
Yaşanamıyorsa
Karar
sürecinde
Adı yürek
olan
Karşıdaki
pompadan...
Sorarım
sizlere,
Özün
yürekteki
Daim ikame
ettiği yeri
Nitelikten
içeriğe
Hangi kıt
akıl
Nasıl
algılayabile...
Dertsiz
yüreğime
Derman
aramam
Özünde,
Özümün
yaşadığı yüreğimi
Pompalara
sorgulatmam
Ne hekime,
Ne lokmana,
Özümdeki
özden başkasına,
Teslimde
olmam...