Şimdi nasıl yaşanmalı...

Günlük hayatımızda arzuladığımız veya istediğimiz beklenti ve amaçlarımıza ulaşmak için birçok olağan ve olağan dışı faaliyetlerde bulunur ve pek nadir olmayan aralıklarla da mutluluğumuzu ve huzurumuzu sorgularız...

Dişlerimizi fırçalamak için fırça ile diş macunu tüpünü elimize aldığımızda, işimize gitmek için ayakkabılarımıza uzandığımızda, direksiyon başında kırmızı ışıkta beklediğimizde veya toplu taşıma aracında seyahat esnasında,  çok sık olmasa da zaman zaman durur ve nefesimizin akışı ile birlikte sessiz ve belki de biraz gizemli ama güçlü bir duygu ile varlığımızı hisseder ve biran kendimize yöneliriz.

Yaşadığımız o an ile hak ettiğimizi düşündüğümüz veya yaşamak istediğimiz an birbirleriyle örtüşüyorsa, içimizdeki huzur ve rahatlık yanaklarımıza veya gözlerimize tatlı bir tebessüm olarak yansır ve çevremize de o anın keyfini yaşarken yaşatırız.

Eğer yaşadığımız an, bize huzur verecek anı kapsamıyorsa, diğer bir ifade ile o an mutluluğu hissedemiyor veya yaşayamıyorsak adeta kendimizden hemen kaçar, yaşadığımız anın gündemine hızla ve yeniden döner, o anki kendimizi sonraya erteler ve şimdiyi ; kendimiz için değil, yaşamış olmak için yaşamanın, karamsarlığı ile içleniriz...

Hayatı silgi kullanılmadan yapılan bir resme benzeten sanat eleştirmenleri, bu ifadeleriyle zihnimiz ve yüreğimizle birlikte yaşadığımız ömrümüzü, bir daha geriye getiremeyeceğimizi ifade ederler.

O halde ; en kıymetli varlığımız olan zamanımızı, yaşantımızda gölgemiz kadar kurumsallaştırarak yaşamamız gereken gülümsemeyle huzur içinde yaşamak varken, kendimizi ve geleceğimizi erteleyerek yaşamanın amacı ve faydası kime....

  

Sevdim

 

Toprağı sevdim,
Geldiğim yer,
Gideceğim,
Mekan olacağından ;

 

Suyu sevdim,
Canlara,
Can kattığından,
Bedenimin,
Dörtte üçünü,
Kapsadığından ;

 

Havayı sevdim,
Yaşadığım gezegende,
Aldığım,
Nefes olduğundan ;

 

Sevdim doğayı,
Kendisini,
Benimle paylaştığından,
İmkanlarını tepsi de,
Bana sunduğundan ;

 

Sevdim yaşamı,
Beş duyumla alabileceğim,
Bir değil, bin değil, n tane rengi,
Bana yaşattığından ;

 

Ben sevdim,
Ben toprağı sevdim,
Ben suyu sevdim,
Ben havayı sevdim,
Ben doğayı sevdim,
Ben yaşamı sevdim,
Ama ben :
Hiçbir şeyi,
Seni sevdiğim kadar,
Sevmedim...
Ben kendim kadar,

Özüm,

Seni sevdim

Yaşama Dair Makaleler

İletişime Geçin

Tüm soru istek ve görüşleriniz için lütfen bana yazın.