Kata ; en
geniş tanımıyla, önceden düzenlenmiş teknikler serisini ifade eder. Katanın,
seyredene yansıyan fiziki görüntüsü ise ; kolların, havada bedene değişik
açılarda ve ellerin avuç içleri dışa dönük olarak birbiri ile iç içe geçen,
daireler çizmesini kapsar. Bu çalışmanın temel amacı ise ; öğrencinin zihinsel
odaklanmasını sağlamaktır..
Onun içindir
ki ; batı filmlerinde, çocuklar Karate öğrenmek için bir Uzakdoğulunun yanına
gittiklerinde, Uzakdoğulu hoca talebesine öncelikle bir bez parçası vererek,
büyük bir garajdaki tüm otomobillerin camlarını dairesel hamlelerle, defalarca
silmesini ister...
Evet !
Fiziksel eğitimler, fiziksel anılar üretir. Zaman içerisinde ve doğru bir
şekilde, fiziksel olarak çalışıldığındaysa ; bilgi, tepkilerimize içgüdü olarak
yansır. Fiziksel egzersizlerse ; süreçle, zarafet ile desteklendiğinde, ham
algılanmaz ve çiğ görünmez.
Uzakdoğu
savaş sanatlarında da bu tür bir zarafet vardır. Bunun için kullanılan Japonca
sözcük ise “shibumi” dir. Bu, süreçle elde edilmiş bir zarafeti ve sitili
tanımlar. Çünkü ; bilinir ki, sade ve doğal hareket, daima karmaşık
hareketlerden daha etkilidir.
Yüreğimizle
ve aklımızla, özümüze yaklaştıkça ; çevremizle olan ilişkilerimizde, ham ve çiğ,
tutum ve davranışlardan kaçındıkça ; nezaket ve zarafeti, kendimize kılavuz
yaptıkça ; kendimiz için, karşımızdan beklediğimiz dürüstlük ve samimiyeti,
karşımıza yaşattıkça ; tez canlı ifade ve eylemlerimizi, olası sonuçlarını
düşünerek, olgunlaştırdıkça ; yaşamı sorgulamaktansa, anlamaya çalışarak
yaşamaya odaklandıkça ; her türlü ilişkimizi, saygı temeli üzerine
yapılandırdıkça ve tüm bunları, kata çizmeye başlayan öğrenci gibi, ruh ve
bedenlerimizde tekrarladıkça; özümüzün varlığımızdaki zarafetini, nezaket ile
yaşadığımızda ve çevremize yansıttığımızda ; insan gibi yaşarken , insan gibi
yaşatmaz mıyız ? Sorarım, siz değer olan canlara....
İç içe
yaşamlara
İnsan :
Tıpkı bir
ağaç gibi,
Narin bir
tohum olarak,
Başlar
yaşamına ;
Tıpkı !
Ağaç da
olduğu gibi,
İnsan için
de doğum !
Miladıdır
yaşamının ;
Gözlerini
açmasıyla yaşama,
Başlar,
Kendi
çevresi ile,
Hiç
bitmeyen,
Bir yaşam
kavgasına ;
Yaşamak için
yemek,
Yemek için
ise,
Zorundadır
öldürmek ;
Yapmak için
barınağını,
Keser ağacı,
Hatta bir
yudum su,
İçerken
bile,
Sonlandırır
sayısız,
Mikroskobik
yaşamları ;
İnsanoğlu
değil mi?
Doğduğunda
yumuşacık,
Ölümünde
ise,
Kaskatı
olan,
Yaşam
böyleyken,
Kılavuz
olsun,
Zarafet ve
nezaket,
İç içe,
Canlarımızın
yaşamlarına.